Noura için adalet | Tecavüzcüsüne karşı kendini savunan Noura idam edilmesin

Noura için adalet | Tecavüzcüsüne karşı kendini savunan Noura idam edilmesin

1.792.384 kişi imzaladı. Hedefimiz 3.000.000.
Başlama tarihi:
Muhatap:
Sudan Hükümeti

Bu kampanya neden önemli?

Başlatan: Sakeiya AFINNIH

FR / ES / DE / RU

“Aşağıdaki blog yazısını okuduğumda bu imza kampanyasını başlatmaya karar verdim. Daha önce Pakistan’da tecavüz edilerek öldürülen iki kız çocuğu Asifa ve Zainab’a olanların tekrarlanmasına bu kez izin vermemeliydim. Ben de ergenlik çağında bir genç kızım, eğer Sudan’da doğmuş olsaydım aynı şeyler benim de başıma gelebilirdi. Noura’nın hikayesi beni gerçekten çok etkiledi, onun idam edilmesine izin veremem, lütfen onu kurtarmak için bana yardım edin!

İdam kararının verildiği gün yani 10 Mayıs’ta, öldürülen kocanın ailesine Noura’nın ölmesini veya yaşamasını isteyip istemediklerini sordular. Bu koca, ne dini ne de resmi nikahlı bir kocaydı, Noura onunla asla evlenmek istememişti, erkek kardeşi ve kuzenlerine Noura’yı hareketsiz hale getirterek ona tecavüz etmişti. Aslında bu ataerkillik ve kadın düşmanlığının  nasıl acımasızca hüküm sürdüğünü, bir kültürün nasıl masum insanları öldürebileceğini hepimize gösterdi. İslam dini hem zorla evliliği hem de tecavüzü kınarken bir adamın böyle bir şey yapmaya hakkı yok! Eminim ki adam yaşıyor olsaydı bile Noura’yı cezalandırırlardı.

Kadınların nasıl kadın düşmanı, ataerkil ve eşit olmayan bir tavırla aşağılık ve ayrımcı muamele gördüğünü, sesini çıkarmayan, hakkını aramayan adeta sessiz oyuncak bir bebek gibi erkeklerin seks objesi olması gerektiği anlayışını açıkça görüyoruz.

“Noura bir kahraman ve bir zalime karşı gelmek suç değil. Ama tecavüz öyle.” -- @ShahdBatal

Adalet yerini bulmalı, Allah en adil olandır ve adalet zulüm altında olan herkese eşit şekilde dağıtılmalıdır.  

Haydi bu kampanyaya binlerce imza toplayalım, lütfen bu kampanyayı paylaşın. Noura’nın ruhsal durumu hiç iyi durumda değil, evlenmeye zorlandı, tecavüze uğradı, ailesi tarafından reddedildi ve polise teslim edildi. Şimdi ise hapiste idam gününü bekliyor, sizden tüm kalbimle rica ediyorum lütfen bu kampanyayı insan haklarını ihlal eden her türlü adaletsizliğe, kadın düşmanlığına, ırkçılığa, ayrımcılığa ve acımasız yönetimlere karşı her yerde paylaşın.

Noura’nın sadece birkaç aylık ömrü kaldı, lütfen bu kampanyayı #JusticeForNoura etiketiyle paylaşarak sesini duyurmasına yardımcı olun.

Noura için adalet istiyoruz, bu adaletsizliği ve kabusu yaşamış her kadın için özgürlük istiyoruz!

Sesimizin ne kadar yükselebileceğini herkese gösterelim, Noura’nın idam cezasına karşı ve adaletin yerini bulması için hepimiz imza atalım!”

#JusticeForNoura #NouraİçinAdalet

-----

“Noura Hussein: Adını ilk kez annemden rutin sabah yürüyüşümüzü yaptığımız sırada öğrendim.

Noura, 16 yaşındayken babası tarafından evlenmeye zorlanmış bir çocuk. Babasına karşı çıkıp yaşadığı Sudan Hartum’daki fakir mahallesini terk ederek, teyzesiyle yaşamak için yaklaşık 250 km uzaklıktaki Sinnar şehrine gitti ve babasının onu evlendirmekten vazgeçtiğini, artık eve gelebileceğini söyleyene kadar 3 yıl boyunca akrabalarının yanında yaşadı.

Ancak eve döndükten sonra Noura kandırıldığını, babasının yalan söylediğini fark etti ve bir süre sonra da kendisinin istemediği, seçmediği adamla evlendirildi.

İfadesinde Noura evliliğinin ilk dört gününde bu evliliğin gerçek olmadığını göstermek için evlendirildiği kişiyi reddettiğini anlatıyor. Beşinci günde ise kocası akrabalarını çağırıp onların yardımı ile Noura’ya tecavüz ediyor. Ertesi gün ise zorla evlendirildiği kocası kendisine tekrar tecavüz etmeye yeltendiğinde bu kez kendini savunmak için bıçağa sarılan Noura, kocasını öldürüyor. Ailesine neler olduğunu söylediğinde babası kızını polise teslim ederek, evlatlıktan reddediyor.

Olayın yaşandığı tarih 2017’de iken, 29 Nisan 2018’de Noura önceden tasarlayarak adam öldürme suçundan suçlu bulunarak idama mahkum ediliyor.

Şahsen tanımadığım rızası dışında evlendirilmiş bu genç kadın, tecavüzcüsünün ellerine teslim edilmiş ve ailesi tarafından terk edilmişti.

Noura’nın hikayesini sıradışı yapan nokta zorla evlendirildiği kocasını öldürmüş olmasıydı. Bu durum bazı çevrelerce “gelenekler böyle” diye yorumlansa da sessizliği sürdürmek ve bu durumu görmezden gelmek çok rahatsız ediciydi. “Mahkemeye gitseydi, “öldürmekten başka çareler arasaydı”, “polise, mahkemeye gitseydi” gibi Noura’nın şartlarını, içinde yaşadığı toplumu ve kültürü asla anlamayan bu yorumlar arasında günler geçti.

Kendisini reddeden bir kadınla evlenen bu adam ile nasıl mantık çerçevesinde buluşup, derdini anlatabilirdi ki? Kendisini bu duruma sürükleyen, yardım istediğinde ona yüz çeviren bir aileden daha fazla ne bekleyebilirdi? 19 yaşında ailesinin desteğinden yoksun gencecik bir genç kız bu acımasız sistemde nasıl yolunu bulup kocasından ayrı bir hayat kazanabilirdi? Noura’yı asla anlayamadığımız bu günler bize ne kadar cahil ve kadın düşmanı olduğumuzu gösterdi.

Ne yazık ki toplumumuz evlilik içi tecavüzü hem tanımıyor hem de gerekçelendirmek için dini sözler, hikayeler kullanıyor. Gazetelerde “Gelin, damadı balayında dini haklarını kullanırken öldürdü” bile yazdılar.

Toplumumuz, erkeklerin iğrenç eylemlerine yüzlerinde her daim bir “gülümsemeyle” katlanmaları için kadınları mecbur tutuyor. “Evet ona tecavüz etmiş olabilir ama onu öldürmemeliydi”, “kendisine koca bulan babasına karşı gelmemeliydi”. Maalesef kadının kendi üzerindeki haklarını, seçimlerini ve hayatını tanımayan bir toplum içerisinde yaşıyoruz.

Toplumumuz, sahip olduğu kuralların ortaya çıkardığı iğrenç eylemler ve değerlerle yüzleşmek istemiyor. Cahilliğin saçmalık olduğunu düşünüyor ancak kültür/gelenek perdesinin arkasına saklanarak bir yandan da bu yapılanları haklı buluyor. Bir de asla adil olmayan bir hukuk sistemine güvenmemizi istiyor.

Noura, savcılık tarafından kocasını soğukkanlılıkla acımasızca öldüren, kışkırtıcı bir kadın olarak gösterildi. Olayı ne tecavüzü kabul ettiler ne de nefsi müdafaa olarak değerlendirdiler. Onu cinayet işlemeye iten süreci ya da Noura’nın ruhsal durumunu asla sorgulamadılar. Sadece hızlı ve çirkin bir biçimde idam hükmünü verdiler.

Ülkemiz suçluları koruyor, kurbanları ise bir şeytan gibi göstermeye çalışıyor. Gencecik bir kızı ölümle cezalandırır ama hüküm giymiş bir tecavüzcüye de af çıkarır.”

Kaynak: ALUCAN

 

1.792.384 kişi imzaladı. Hedefimiz 3.000.000.