Zeytin ağacıma dokunma!

Kampanya Kapatıldı

Zeytin ağacıma dokunma!

Bu kampanya 78.505 destekçiye ulaştı
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve tarafına Dilşen Oktay bu kampanyayı başlattı

17 Mayıs'ta Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı'nın hazırladığı rapor sonucu hükümetin TBMM'ne sunduğu "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" eğer yürürlüğe girerse binlerce zeytin ağacı kesilme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak!

Zeytin kadim kültürlerde ve tüm dinlerde kutsal olarak tanımlanan, bilgeliği, barışı, hayatı, kardeşliği, dostluğu, ölümsüzlüğü, zaferi, bolluk, bereketi, verimliliği temsil eden özel bir ağaçtır. İnsanlık tarihine tanıklık etmiştir ve anavatanı şu an ülkemizin de sınırlarında bulunan Mezopotamya’dır. Zeytin ağacı bulunan yere bolluk, bereket, rahmet, barış, istikrar ve güven taşımıştır. Zeytin ağacı, Ege kıyılarını gezerken, yorulup gölgesinde oturan, İlyada ve Odysseia destanlarının derleyicisi Homeros’un kulağına şöyle fısıldamıştır: “Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.”

Dünyanın en önemli sorunlarının arasında çevre ile ilgili konular yer almaktadır. Zira dünyanın en gelişmiş, zengin ülkeleri bile doğaya saygı gösterilmediğinde geri dönüşü olmayan zararlara ve çevre felaketlerine yol açıldığını görmüşler ve deneyimlemişlerdir.

Ülkemiz 171 milyon zeytin ağacı varlığı ile dünyada 2. sırada yer almaktadır. Dünyanın önemli üreticileri arasında bulunan Türkiye’nin önemli bir yasası olan 3573 nolu Zeytincilik Kanunu’nun 9. Maddesinde dekar başına 10’dan az ve 15’ten fazla ağaç olmayan yerlerdeki deliceleri aşılayarak ıslah edeceklere destek verileceği belirtilmiş. Bir diğer deyişle geleneksel olarak zeytin bahçelerinin dekar başına 15 ağaçtan fazla ağaç içermeyeceğini ifade etmiştir. Getirilmek istenen torba yasada ise dekar başına en az 15 ağaç bulunmayan yerler “zeytinlik” olarak kabul edilmeyecek denmektedir. Ayrıca 3573 nolu Zeytincilik Kanunu’nun 20. Maddesinde “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.” ifadesi yer almaktadır.     

Getirilmek istenen torba yasa ile zeytinliklerin, oluşturulacak kurul kararıyla yatırıma açılabileceği; bu sahaların yatırıma açılması için kurulacak Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu’nun uygun görüşü ve Tarım Bakanlığı’nın izninin gerekeceği; kurulda; Çevre, Tarım, Maliye, Orman bakanlıkları temsilcileri ile ilgili sivil toplum kuruluşları olacağı belirtilmektedir. Yapılacak imar planlarında zeytinlik alanlarının korunması konusunda Zeytindostu Derneği olarak, 3573 nolu kanunun aynen uygulanması konusunda hassasiyetimizi sürdüreceğiz.

 “Zeytin ağacını izinsiz kesenler, ağaç başına 2 bin TL para cezası ödeyecek”. Eski çağlarda kesimi idamla cezalandırılan kutsal bir ağaçtır zeytin ağacı. Bu yönde bir kanun değişikliği; barışı, hayatı, güzelliği simgeleyen zeytin ağaçlarımızın katledilmesine yol açacak ve çocuklarımıza, gelecek kuşaklara yapılacak en acı zulümlerden biri olacaktır.

“Zeytinlik sahalarda hayvan otlatanlar için 5 bin TL’lik para cezası öngörülürken, mevcut düzenlemedeki 3 aylık hapis cezası kaldırılmıştır.” Bu düzenleme de 3573 nolu Zeytincilik Kanunu’nun 14. Maddesine aykırıdır. Zira hayvanların zeytin ağaçlarına verdikleri zarar 5 bin TL ödenerek tazmin edilemeyecek kadar büyük olmaktadır.

Ülkemizde sanayi yatırımları elbette olmalıdır. Ancak bunu yaparken doğaya saygılı olmalı ve sürdürülebilirliğe önem verilmelidir. Aksi takdirde yapılan yanlışların bedellerini çocuklarımız ve gelecek nesiller doğa felaketleri ile acı bir şekilde ödemek zorunda kalacaklardır.

İnsanın yaşam süresi bellidir ve hepimiz bir gün elbet toprak olacağız. Ancak çevreye duyarlı ve toplumu düşünen bireyler olarak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak durumundayız. Bu hepimizin insanlığa borcudur.

İlk amacı “ülkemiz zeytin ağacı sayısını arttırmak” olan Zeytindostu Derneği olarak tüm üyelerimiz adına bu yasa değişikliğinin karşısında ve başta UZZK olmak üzere her türlü STK ve kurumla işbirliğine hazır olduğumuzu bildirmek isteriz. Üzerimize düşen her türlü görevi almaya hazırız.

“Zeytin ağacıma dokunma” başlıklı kampanyamıza 1.000.000 imza ile desteklerinizi bekliyoruz.

Zeytindostu Derneği 

----------------------------------------------------------------------------------------------------

As a result of a report that has been prepared on 17th of May by Ministry of Science, Industry and Technology, if government’s Resolution, With Regard to Amendment on Some Laws and Delegated Legislations on the Purpose of Developing Industry and Supporting Manufacture’’ that has been submitted to Grand National Assembly of Turkey (TBMM) enters in force, thousands of olive trees will face the risk of to be destroyed!

Our country is in the second place in the world with its 171 million olive trees. Under existing law (Article 9 Law No. 3573) of Olive Law it is mentioned that for the people who want to reclaim darnels by engrafting which are on the groves that have trees less than 10 and not more than 15 ( for each decare ) will be supported. In another saying, it expressed that no more than 15 trees ( for each decare ) are allowed to be exist in olive garden as traditionally. In the omnibus bill that is demanded to get green light, it is said that groves that have less than 15 trees won’t be accepted as ‘’olive grove’’.  Likewise, under existing law (Article 20 Law No. 3573) of Olive Law it is stated that: ‘’Except for an olive oil factory that is within the olive grove and at a distance of 3 km from there, no other institution that leaves chemical waste (which prevents olive groves to develop vegetative and generative) and cause dust and smoke is allowed to be build or run. Olive oil factories and small scale agricultural enterprises which will build and run in these areas, require permission of The Ministry of Agriculture and Rural Affairs.’’

With the demanded omnibus bill, it is stated that olive groves can be opened to investment by constituted committee decision; in order to open those areas to investment, Olive Groves Preservation Board’s opinion and the allowance of Board of Agriculture will be needed; in committee; there will be representatives of Ministry of Environment, Agriculture, Finance and Forestry with related nongovernmental organizations. We as Olive Friend Association Board will continue to display our sensitivity about practicing the law no. 3573 in the same way on protecting olive groves in the following construction plans.

Of course industrial investments should be exist in our country. While doing that, we must pay attention to the nature and keep sustainability. Otherwise, our children and future generations will have to pay for what we have done.

On behalf of our members, as being Olive Friend Association, whose first purpose is ‘’increasing the number of olive trees in our country’’ want to report that we are ready to do our part.

We are waiting for your supports with 1.000.000 signatures for our ‘’Don’t Touch My Olive Tree’’ titled campaign.

Olive Friend Association

This petition was delivered to: Ministry of Science, Industry and Technology, Prime Ministry, Government

 

Kampanya Kapatıldı

Bu kampanya 78.505 destekçiye ulaştı

Bu kampanyayı paylaş