Sıcak Havayla Mücadele Birimleri Kurulsun!

Sıcak Havayla Mücadele Birimleri Kurulsun!
Bu kampanya neden önemli?

Yaşadığımız kentlerde sıcak hava dalgalarını her geçen yıl daha şiddetli hissediyoruz. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere sıcak dalgalarının hissedildiği tüm şehirlerde sıcak hava dalgaları ile mücadele birimleri kurulmasını istiyoruz. İklim krizinin bir sonucu olan sıcak hava dalgaları günlük yaşantımızı sağlıklı sürdürmemizi engelliyor. Sıcak hava dalgalarından hem fiziksel hem ruhsal olarak etkileniyoruz.
- İstanbul’da 2015, 2016 ve 2017’nin yaz aylarında toplam 14 gün süren sıcak dalgalarına bağlı olarak 419 kişinin öldüğü hesaplandı.
- Meteoroloji genel müdürlüğü raporlarına göre, 2020 yılı 1971’den bu yana gerçekleşen 3. en sıcak yıl oldu.
- NOAA uydu verilerine göre, 2021 Temmuz ayı, ölçümlerin yapılmaya başlandığından bu yana en sıcak Temmuz ayı olarak belirlendi.
- TBMM Küresel İklim Değişiklinin Nedenlerini ve Alınacak Önlemleri Araştırma Komisyonu'nun İklim Değişikliği raporuna göre, Türkiye'de 2099'a kadar yaz sıcaklığındaki artış ortalama 6 dereceyi aşabilir ve yağışlar yüzde 60 azalabilir.
İklim krizinin en yıkıcı etkilerinden biri sıcak hava dalgaları. Artan sıcak hava dalgalarında, özellikle kentlerde beklenenin üzerinde ölüm olur ve hastalıklar artar.
İklim krizi küresel bir sorun ve Türkiye en savunmasız ülkelerden biri. Kentler dünyadaki enerji tüketiminin ve sera gazı salımlarının yaklaşık %70’inden sorumlu olduğu gibi iklim krizine karşı savunmasız. Bu durum hem iklim krizinin sorumlusu olan karbon emisyonlarının sıfırlanması konusunda kentler için kararlı yol haritası oluşturulmasını hem de kentlerimizi iklim krizine hazırlamayı gerektiriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2040 yılında net sıfır emisyon düzeyine ulaşacağını açıkladı. Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri’nin henüz karbon nötr hedefi yok. Karbonsuz bir düzene geçerken, kentlerimizi bu krizin yıkıcı etkilerine hazırlamalıyız. Sıcak dalgalarını sıcaklar nefesimizi kesecek düzeye gelmeden önce konuşmalı, kararlı ve kapsamlı planlamalar yapmalıyız.
Yaşadığımız kentlerde krizin neden olduğu sıcak hava dalgalarına karşı mücadele etmeye mecburuz. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi yapılaşmanın fazla olduğu kentler, ısı adası olma özelliğinden dolayı, sıcak dalgalarının etkilerini daha fazla hissetmemize neden oluyor. Hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hem de Büyükşehir Belediyeleri’nin görevlerinden biri, kentlerde sürdürülebilir çevre uygulamalarıyla kentlerde sağlıklı yaşam koşullarının sağlanmasıdır.
İklim krizine karşı eylem planlarının sıklıkla konuşulduğu bugünlerde, ilgili paydaşların katılım göstereceği İklim Şurası ve büyükşehir belediye başkanlarından taleplerimiz var! Sıcak hava dalgalarının kentlerdeki etkisini düşürmek için;
- İnşaat malzemelerinin incelenmesi,
- Yolların ve binaların ısıyı yansıtan malzemelerle ve karbon nötr olacak şekilde yeniden planlanması,
- Kentte yeşil alanların artırılması,
Kentin belirli noktalarında az su isteyen ve endemik bitkilerle oluşturulmuş serin koridorlar yaratılması, - Bina çatılarını ve bina yüzeyini serinletici peyzaj düzenlemeleri yapılması,
- Erken uyarı sistemleri kurulması,
- Sıcak dalgalarının ve iklim krizinin bir etkisi olan kuraklıkla mücadele için binalarda yağmur suyu hasadını zorunlu kılması ve teşvik etmesi
gibi politikaları üretmesi ve uygulaması için,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile belediyelerin işbirliği içinde sıcak hava dalgalarıyla mücadele birimlerinin kurulmasını talep ediyoruz.