BETON SANTRALİ YAŞAM ALANLARIMIZA TEHLİKE SAÇIYOR!

BETON SANTRALİ YAŞAM ALANLARIMIZA TEHLİKE SAÇIYOR!

0 kişi imzaladı. Hedefimiz 5.000.
5.000 imzaya ulaşıldığında, bu kampanyanın yerel basında yer bulma ihtimali artar.
Merve AKİPEK ve tarafına Merve AKİPEK bu kampanyayı başlattı

Çimento  ana  bileşeni  klinkerdir.  Klinker; başlıca silisyum, kalsiyum,  alüminyum  ve demir oksit ile az miktarda başka maddeler içeren hammadde karışımının pişirilmesiyle elde edilir.  Çimento ise  klinkerin bir veya daha fazla katkı maddesi ile öğütülmesiyle elde olunur. Çimento, su ile karıştırıldığında sertleşen hamur oluşturan ve su altında bile dayanımını ve kararlılığını koruyan, inorganik ve  ince öğütülmüş hidrolik  bir bağlayıcıdır. Çimento üretiminde  hammaddeye 1350-1450 °C arasında ısıl işlem uygulanır ve enerji yoğun bir biçimde kullanılır. Üre-tim maliyetinin yaklaşık % 40’ını enerji tüketimi oluşturur. Enerji genellikle fosil ve atık yakıtlardan sağlanır. Bu nedenle çimento üretimi, fosil ve  alternatif  yakıt  olarak sunulan  atıkların yakılmasıyla oluşan tüm olumsuzlukları da içerir. Endüstriyel üretim ve ekonomik gelişme için gerekli olan çimento; üretimi sırasın-da yoğun enerji  kullanımı ve  başta sülfür oksitleri, nitrojen oksitleri,  partikül madde ve  karbondioksit  olmak  üzere  emisyonu ile  çevre kirliliğine  neden  olmakta, insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Çimento endüstrisi yüksek düzeyde kirletici olup en önemli çevresel etkisi de hava kirliliğidir. Çimento fabrikalarının bu kirletici özelliği, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’nde de yer almaktadır. Yönetmelikte çimento fabrikaları “kirletici vasfı yüksek tesisler”  kapsamında  değerlendirilmiştir. Hava kirliliği, Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından 2013 yılında, kansere neden olan etmenler listesine alınmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) hava kirliliğinin akciğer kanserine yol açtığını ve mesane kanseri riskini artırdığını bildirilmektedir. Bu yazının  amacı;  toplumu, çimento  fabrikalarının  çevre  ve  insan  sağlığına  olan etkileri açısından kanıta dayalı olarak bilgilendirmektir. Çimento  fabrikası emisyonu  hem  organik hem  de  inorganik  kimyasalların  ve  metallerin  önemli  bir  kaynağıdır.  Atmosferik emisyonları  diğer yanma  süreçlerindekine benzer  biçimde  partiküler  madde  (PM), nitrojen  oksitleri  (NOx),  karbonmonoksit (CO), karbondioksit (CO2), hidrojen sülfür (H2S),  uçucu  organik  bileşikler  (VOCs), sülfür oksitleri  (SOx), hidroflorik asit  (HF) ve hidroklorik asit (HCl), civa (Hg), arsenik (As),  kadmiyum  (Cd),  kurşun  (Pb),  çinko (Zn), dioksin ve furan  içerir  (Mishra ve Siddiqui, 2014; Rovira ve diğ., 2015). İnsan etkinlikleri ile  oluşan en önemli  sera gazı olan  karbondioksitin  %5-6’sının  çimento üretiminden kaynaklandığı hesaplanmaktadır. Bu oranın, tüm insan etkinlikleri ve CO2 üreten sanayi göz önüne alındığında oldukça yüksek olduğu fark edilecektir. Çimento pişirme  sürecinde alternatif  yakıt olarak,  başta  sanayi  atıkları  olmak  üzere atıkların ve arıtma çamurlarının kullanılma-sı yaygınlaşmaktadır. Çimento üretimi için gereken  enerjinin  sağlanmaya  çalışıldığı bu  atık  yakma  uygulamasına  endüstriyel atık  sorununa çözüm  gözüyle  bakılmakta, atık miktarını azaltmanın, tehlikeli atıklardan kurtulmanın yolu olarak sunulmakla birlikte toksik metal ve organik bileşiklerin salınma-sına da yol açar. Çimento fabrikasına yakın yaşayanların kanlarındaki kadmiyum seviyesi fabrikaya uzak yaşayanlardan daha yüksektir.Kadmiyumun  biyolojik  yarılanma ömrü (19-38 yıl) uzun olduğundan yıllarca vücutta kalır. Kemik erimesi, diş dökülmesi, böbrek hastalıkları, akciğer  ve prostat kan-seri, sürekli baş ağrıları, baş dönmesi, mide bulantısı,  kusma,  uykusuzluk,  astım  gibi hastalıklara yol açmaktır.

    Kanunlarımızda bu tür sanayi tesisleri yapılırken, çevreye toz, duman, gürültü gibi etkileri yüksek olan tesislerin nerelere kurulabileceği kanunlarımızda açıkça belirtilmiştir. Bu santraller mahallelerin içine, site yakınlarına kurulamaz! Kanunda yerleşim yerlerine 3 bin metre uzakta olmalıdır deniyor. Bu santral sitenin 100 metre yanına kurulu!Bizlerin ve çevredeki canlıların sağlığı tehlikeye altında. Doğru olmayan yere çimento fabrikası yapılması, kötü teknolojinin yenilenmemesi, kent içinde kalan çimento fabrikalarının işletilmeye devam edilmesi, SED ve ÇED’de halka bilgilendirme toplantısı yapmadan, halka rağmen çimento fabrikasının şehrin ortasına yapılması; en temel insan haklarından olan sağlıklı yaşama hakkının gasp edilmesi olarak kabul edilmelidir.Bizler çevresini koruyan insanlarız.

İBB tarafından RUHSATI BİLE OLMAYAN BETON SANTRALİNİN YAŞAM ALANIMIZI İŞGALİNE DUR DEMEK İÇİN SENDE İMZA AT!

 

Karar Verici; Gümüstaş Beton Alibeyköy Tesisi DİKKATİNE

Güzeltepe Mahallesi, 34060 Eyüp/İstanbul

0 kişi imzaladı. Hedefimiz 5.000.
5.000 imzaya ulaşıldığında, bu kampanyanın yerel basında yer bulma ihtimali artar.