Dersim'de Toprakların Tahsisi ve Yağmalanmasına Hayır!

Dersim'de Toprakların Tahsisi ve Yağmalanmasına Hayır!

Kamuoyunun Dikkatine..
Dersim'de Toprakların Tahsisi ve Yağmalanmasına Hayır!
Gün geçmiyor ki Dersim’e yönelik yeni bir saldırı ve talan projeleri ile karşılaşmayalım.
Baraj, HES, Kamulaştırma, Maden, Taş Ocağı, Dere Islahı, Munzur Gözeleri Peyzaj Projesi, Munzur Suyunun Taşınması, Halvori gözelerinin ticarileştirilmesi derken karşımıza bir de Ovacık ilçesisinde yıllardır topraksız köylülerin ekip biçtiği ve mera alanı olarak kullandığı arazinin "kiralanma” bahanesi ile büyük şirket veya şirketlere peşkeş çekilme planı ile karşı karşıyayız.
"Tahsis başvurusu yapan gerçek ve tüzel kişiler arasından, Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Ek-3. maddesi ile 15/06/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karara dayanılarak yayımlanan, Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine İlişkin Usul ve Esaslar kapsamında, defterdarlık tarafından değerlendirilerek seçilecek şirket ya da şirketlere, tahsis yapılacaktır"
Biz bu oyunun çeşitli versiyonlarını Anadolu’nun çeşitli köşelerinde gördük.
Ovacık ilçesinde, yerlerini Ek’teki uydu haritasında gösterdiğimiz, hazine arazilerinin, yatırım teşvik kapsamında, yerel halkın, sivil toplum örgütlerinin ve yerel idarecilerin onayı ve izni alınmaksızın sirketlere, büyük teşvikler de verilerek, yangından mal kaçırırcasına altın tepsi içinde sunulmaktadır.
Bölgemize dönük Bu politikanın temel hedefi, geçimlerinin tamamına yakınını küçük aile çiftçiliği ile sağlayan Ovacık halkının toplumsal yapısıdır. Ovacık ülkeye örnek olan bir model ile örgütlendigi koparatifler aracılığıyla sağlıklı ve güvenli gıda üretip bunu kentlere ulaşmasını sağlamaktadir.
Bu arazi tahsisi Köylerinde tarım/hayvancılık ile geçinenlere darbe vurarak, Ovacık çiftçisi toprağını terk etmek zorunda kalacak ve zaten yaşanmış olan asimilasyona maruz kalmaya devam edecektir. Bu arazilerin kullanımını ve büyük teşvikleri alan şirketler, bölgemizde ki çiftçinin örgütlenerek kurmuş olduğu tarımsal üretim kooperatiflerinin doğal tarımsal üretimine karşı endüstriyel üretimi koymaya çalışmakta ve kar hırsı ile toprağımızı kimyasal gübre ve pestisitlerle zehirlemek istemektedirler.
Son yıllarda en sert biçimde uygulamaya koyulan neoliberal politikalar ile İthalata bağımlı hale getirilen gıda ihtiyacımızın, güvenli olarak temini için gereken temel faktör olan kirlenmemiş topraklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz. içinden geçtiğimiz Pandemi döneminde ve sonrasında önem arz eden bu arazilerin tahsisini kabul etmediğimizi beyan etmek istiyoruz .Gıdayı üreten egemendir. Topraklarımızda gıda egemenliğimizin elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz.
Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) olarak bu arazilerin şirketlerin tekeline bırakılmaması, topraksız köylüye ya da kuruluş çalışmaları sürdürülen kalkınma ve üretim kooperatiflerine tahsis edilerek, bu toprakların gerçek sahipleri olan yerel halkın kullanımına aktarılmasını talep ediyoruz. Son sözümüz de tahsisi alan şirketededir. Bin yıllardır ürettiğimiz ve bizi var eden bu topraklarda hiç bir faaliyetinize izin vermeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz.
Munzur Koruma Kurulu (DEDEF)