Daha fazla geç kalmadan Dünya’yı en güzel masal diyarına çevirelim çocuklarımıza...

Daha fazla geç kalmadan Dünya’yı en güzel masal diyarına çevirelim çocuklarımıza...
Ben iki evladımı da dokuz ay boyunca midemi ağzımda hissederek, sancılarla doğurdum... Kucağıma aldığımda bütün sesler sustu, acı birden yok oldu. Yer gök şahit oldu; o an sadece bir BEBEK değil bir ANNE doğdu..! Dünya o bebek oldu... Gazı olur diye en sevdiğim yemeklerden, içeceklerden vazgeçtim çünkü; gördüm nasıl kıvranarak ağladığını... Ateşleri oldu, düştüğünde ben yine gözlerimi kapayıp rüyalara dalmadım ya yine çıkarsa ateşleri diye... Yedikleri lokmaları bin parçaya böldüm; boğazlarına takılmasın diye... Benim iki oğlum var, miniğim geçen hafta 2 yaşına girdi büyük oğlum yaklaşık bir ay sonra 4 yaşına girecek. Miniğim masallarla, müzik sesiyle uyuyor. Abisini ise sarılıp, saçlarını okşayarak kalbimin sesiyle uyutuyorum... Bazen ayakta sallanılarak uyumak istiyor;gülüşkom istiyor ya dünya duruyor... Nerdeyse boyu kadar bir yastıkta sallıyorum ben mis kokulumu çünkü; beli ağrımasın, bir yatak rahatlığında olsun diye... Uyuyorlar, ben bu seferde başlıyorum izlemeye binbir şükürle... Yanı başındasın ama özlüyorsun, bu sevginin tarifi yok..! Benim yavrularıma okuduğum masallarda kötü kurt yok, sadece acıkmış kurt var; pis cadı yok; yaşlı, biraz huysuz bir cadı var... Şimdi ben nasıl diyeyim parka gitme, kapının önüne çıkma, kimseye kendini öptürtme, hiç kimsenin kucağına gitme, hiç kimseye güvenme, biri sana yaklaşmaya kalkarsa çığlık at... Demez mi bana bu insanlar o kadar kötüyse niye getirdin beni onların olduğu yere? Gidelim mi masallar ülkesine? Kulağımda Leyla’nın annesinin yalvararak: “ Bir şey yemez süt verin; sadece biberonla içer!” deyişi... Ya Eylül ahh güzel yavrum hangi anne unutur o toprağa gömülmüş körpecik bedenini... Gencecik kız çocuklarına , yurtlardaki erkek çocuklarına bebeklere, çocuklara, hayvanlara yapılan bu dehşete ses çıkarın nolur onların attıkları, atmaya çalıştıkları çığlıkları olalım... Bu pislikleri yapanların bu şerefi, kanı bozukların karıları var ama dert uçkurlarını tatmin etmek değil dünya orospu kaynıyor bu yüzden “Hadım” çare değil çünkü bunların beyinleri pislik akıtıyor yine yaparlar, yine kıyarlar... Hastalık değil bu tedavisi yok haa ama öyle “İDAM” gibi acısız infaz da yok bu pisliklere... Versinler bize, versinler ANNELERE... O zaman biz nasıl dünyayı temiZliyoruz bu pisliklerden, nasıl Azrail oluyoruz onlara görsünler... Değil sözlüklerden; beyinlerden bile nasıl siliyoruz TECAVÜZ’ü görsünler!