Petition update
BTK Düzenlemesi Hakkındaki Görüşümüz
Feb 14, 2017 — Yaptığımız detaylı araştırmaları göz önünde bulundurarak uzun süren çalışmalar sonucu farklı analizlerle yeni düzenlemeleri değerlendirdik. Derinlemesine bir değerlendirme yapabilmek ve düzenlemelerin olumlu yanlarını bulabilmek için acele etmemeyi tercih ettik. BTK, yeni düzenlemeleri ilan ettiği günden bu yana çalışmalarımızı sürdürdük ve sonunda bu ayrıntılı değerlendirmeyi sizler için hazırlamış bulunuyoruz.
Çabalarımız Meyve Verdi (Ama Yemeden Önce Dikkat!)
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) biz kullanıcıların çağrısına kayıtsız kalamadı ve “Adil Kullanım Kotası” (AKK) adı verilen uygulama için birtakım düzenlemelere gitti. BTK’nın yayımladığı metne göre AKK ile elimizden alınan hız, artık paket içeriğindeki hıza göre değişen miktarlarda olacak. Bunun yanında, bazı internet servis sağlayıcılarının (İSS) uzun bir süredir farklı isimlerle ayrı bir paket olarak sattıkları “gece yarısından sonra belli bir saate kadar AKK’nin olmaması” konseptli uygulama tüm İSS’ler için standart bir hâle getirilecek. Yani 02.00 – 08.00 saatleri arasındaki internet kullanımı AKK’den muaf olacak. Ayrıca İSS’lere AKK’siz paketleri artırmaları yönünde bir talimat verildi.
Günümüz şartlarına göre olması gerekenin çok gerisinde kalan, günü kurtarmaya yönelik bu düzenlemelere yakından bakalım ve olması gerekenlere ilişkin gerçekleri tekrar hatırlayalım.
Bildiğiniz üzere, AKK sınırı aşıldığında satın aldığımız paket ile bize verilmesi gereken hız ne olursa olsun 3 Mbps seviyesine düşürülüyordu. İster 16 Mbps ister 100 Mbps hız vadeden bir paket satın almış olalım fark etmiyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte paket içeriğinde vadedilen hızlar 7 farklı hız aralığı kategorisine ayrılmış durumda ve artık AKK kısıtlaması ile hızımız bu kategorilere göre elimizden alınacak. Örneğin, 24 Mbps vadeden bir pakete abone olan kullanıcının hızı, mevcut durumda AKK kısıtlaması ile %87,5 oranında elinden alınırken yeni düzenlemenin uygulamaya konulmasından sonra %66,7 oranında elinden alınıyor olacak. Bir diğer deyişle, bardaktan dökülen suyun %21,8’i bardakta kalacak, ama bardağın bomboş görüntüsünden değişen pek bir şey olmayacak.
AKK ile elimizden alınan hızın bir kısmını geri verecek olan bu düzenlemenin yanında, karar metninde yer alan bir diğer düzenleme ise 02.00 - 08.00 saatleri arası yapılan internet kullanımlarının AKK uygulamasının dışında tutulmasını sağlayacak. Hatırlayacağınız gibi, Superonline “Gece Kuşu”, Türksat ise “Uyku Yok” adı altında buna benzer bir uygulama yapıyor ve bunu ayrı bir paket olarak satıyorlardı. Düzenleme ile bunun her İSS için standart bir hâle gelmesi öngörülüyor. Karar metninde yer alan bu iki düzenlemenin hayata geçirilmesi için ise 1 Mayıs 2017 tarihine kadar süre tanınmış durumda. Yani yapılan bu ufak düzenlemeleri dört ay daha göremeyecek olma ihtimalimiz hayli yüksek.
Üstelik bu “gece” düzenlemesi BTK tarafından bir lütuf mahiyetinde sunuluyor. Bu düzenleme gerçekleşirse küçük bir kesimi mutlu edecektir fakat çoğunluğun mağduriyetine çare olmayacaktır. Çünkü internetin en çok kişi tarafından ve en yoğun kullanıldığı saatler akşam üstünden itibaren başlayıp geceye kadar devam etmektedir. İnsanlar işten, okuldan eve geldiklerinde -tamamen yasal kanallardan- çevrimiçi videolar izlemek, müzikler dinlemek ya da filmler izlemek isteyebilirler. Erken saatte kalkması gereken ve hatta erken kalkmayan kişiler bile bunlar için gece yarısına kadar beklemek zorunda değildir. Bunlara olması gerektiği şekilde erişmek herkesin doğal hakkıdır. Bu düzenleme normal kullanımı ve normal zamanlarda kullanımı iyi yönde etkilemeyen niteliktedir. Kısacası gece saat 02.00 - 08.00 saatleri arasında internet kullanımının kotasız olması, bunun olmadığı duruma göre olumlu ancak yetersizdir, çözüm hiç değildir. Neden yetersiz olduğundan ve uygulanabilecek çözümlerden yazımızın devamında bahsediyoruz.
Öte yandan 5 Mbps, 8 Mbps düzeyindeki hızların bütün bu servisler için yeteceği gibi yanlış bir düşünceye sahip olanlar olabilir. Her hanede interneti tek kişi kullanıyor olsaydı belki buna mümkün diyebilirdik. Ancak aile düzeyinde ele aldığımıza bir kişi telefonundan bir servisi çevrimiçi kullandığı esnada tüm bant genişliğini sömürmekte ve ailenin geri kalanına bu hızlarla kullanabilecekleri internet kalmamakta. Mesela dört kişilik bir ailede Spotify ile müzik dinleyip, sosyal medya sitelerine bakan bir kişi, Youtube’dan HD olarak video açan bir kişi, Instagram’da fotoğraf albümlerine bakan bir kişi ve internette haberleri takip eden bir kişi olduğunda 5 Mbps ya da 8 Mbps internet bir çekirdek ailenin ihtiyacını karşılayacak durumda olmayacaktır, gereken hız en az 24 Mbps seviyesinde olacaktır.
Görüldüğü gibi bu düzenlemeler günümüzün internet gerçeklerine karşı çok geride kalmakta. Gelin hepimizin bildiği o nedenleri tekrar hatırlayalım ve düzenlemedeki belirsizliklerin neler olduğuna bakalım.
AKK’nin her şeyden önce bir uygulama sorunu olduğunu her defasında dile getirmekteyiz. Altyapı yetersizse bile adil ve optimum trafik dengelemesinin AKK uygulaması ile yapılamayacağı ortadadır. Yaptığımız geniş kapsamlı araştırmalar ve uzun süren çalışmalar sonunda, eğer bir kısıtlama yapılması gerekiyorsa bunun en adil şekilde nasıl yapılabileceğini daha önce somut örneklerle ortaya koymuştuk. Buna göre; bir kısıtlama yapılacaksa bunun sadece yoğun saatlerde olması gerektiği açıktır. Karar metninde yer alan, kısıtlamaların kaldırıldığı 6 saatlik dilim yerine internetin en yoğun olarak kullanıldığı saatler tespit edilmeli, bu saatlerden yeni bir aralık oluşturulmalı ve sadece bu saatlerde hıza müdahale edilip geriye kalan saatlerde herhangi bir kota ya da sınır uygulanmamalıdır. Zira bu yoğun saatlerin dışında hıza müdahale edilmesi için hiçbir geçerli ve makul sebep yoktur. İnsanların hakkı olan hızı belirli bir saat kotası ile kısıtlı bir süre için “bahşetmek” zihniyetin değişmediğinin göstergesidir.
Fiyatlar ve kotalardan hiç bahsedilmiyor. Yapılan düzenleme ile, elimizden alınan hızın bir miktarı geri verilirken bunun fiyatlara yansıyıp yansımayacağı konusunda hiçbir bilgi bulunmamakta. Geçmişte yapılan fiyat artışlarını göz önünde bulundurduğumuzda bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi ile bir fiyat artışı olacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca kotalardan hiç bahsedilmiyor oluşu kota miktarlarında bir artışa gidilmeyeceği, düşüş dahi yaşanabileceği ihtimallerini akıllara getiriyor. Görünen o ki yine kaliteli bir internet erişimi için çok yüksek meblağları gözden çıkarmamız gerekecek. Bir başka deyişle; makul fiyatlı, kaliteli ve hızlı internete erişmemiz ufukta gözükmüyor. Geçmişe yönelik araştırma yaptığımızda ve eski kullanıcılar olarak eski ödeme tecrübelerimize ve aldığımız hizmete baktığımızda; Türkiye’de xDSL başladığından beri fiyatlar sürekli artmasına rağmen hızlar sabit kalmış ve üstüne kota gibi sınırlamalar getirilmiştir. Hatta Türk milletinin internet hizmetine her dönem yaklaşık olarak maaşının %10’u kadar para ödemek zorunda bırakıldığı gibi bir gerçek ortaya çıkıyor. İnternet masraflarının gün geçtikçe azalmasına rağmen ülkemizde aynı internet hizmetine ödenen fiyatlar artmaktadır.
Bahsedilmeyen bir diğer konu ise gönderme (upload) hızları. İnternet, televizyon gibi tek taraflı bir yayın değildir. İnternet kullanıcıları sürekli karşılıklı bir veri alış-verişi halindedir. İnsanlar internette paylaşım yapamazsa içerik üretilemez. Türkiye’de düşük gönderme hızları kullanıcıları sadece tüketime yönlendirmekte. Mesela bir öğrenci dersleriyle ilgili birkaç belge paylaşmak istediğinde saatlerce beklemek zorunda kalabilmekte, aile arasında çekilen bir videoyu akrabalarıyla paylaşmak isteyen aile bireyleri bunun günlerce yüklenmesini beklemek zorunda kalabilmekte. İnternetin en büyük özelliği karşılıklı paylaşım olmasına rağmen hiçbir sebep olmaksızın bu göz ardı edilmektedir. İSS’lerin gönderme için yaptığı ödemeler indirme ücretinden fazla değilse hızları düşük tutmanın farklı sebepleri olmalıdır. Gönderme hızları birçok ülkede indirme hızına yakın ya da eşit tutulmaktadır. Dolayısıyla daha az masrafla daha çok kâr etmek dışında bir sebep yoksa günümüzün ihtiyaçlarını karşılaması için en az 10 Mbps civarına yükseltilmesi gerekmektedir. Turkcell’in yaptığı gibi gönderme tarafına bile kota koymak ise, indirme için olduğu gibi gönderme için de insanları sebepsizce kısıtlayıp çok daha az masrafla daha çok kâr etme amacı gütmek anlamına gelmektedir.
Türkiye’de altyapı meselesi her zaman geri kalmışlığa bahane olarak sunulmuştur. Altyapıyı geliştirmesi gerekenlerin altyapıyı yetersiz gösterip yüksek hız ve kotasız internet sunmamaları çifte kabahatli olduklarının itirafıdır. Asıl amaçları eski zamanların ihtiyacını karşılayacak şekilde telefon hizmeti vermek olan neredeyse asırlık, köhnemiş bakır kablolarla internet hizmeti verilmeye çalışılmaktadır. Dünyada ADSL teknolojisi hızla terk edilerek fiber altyapıya geçiş sağlanırken ülkemizdeki yetkili devlet kurumları ve internet servis sağlayıcıları hep olduğu gibi günü kurtarmaya yönelik çabalarla çürümüş bakır kabloları yamalı bohçaya çevirerek en az yatırım masrafı ile en çok kar hedeflerine ulaşmaya çalışmışlardır.
Altyapının bu halde olduğu bilinirken kotasız internet kullanılabiliyordu fakat hızlar yükseldikçe bakır kablolarla donatılmış altyapı yetersiz gelmeye başlamıştır. Yanıltıcı reklamlarla verilemeyeceği bilinen yüksek hızlar satılmaya devam edilmiştir. Çünkü kullanıcı sözleşmelerindeki birçok hukuksuzluktan birisi olan asgari hız maddesi ve ‘’x’e’’ kadar ibareleri o hızları veremeyecek olsalar bile parasını almayı meşru hale getirmiştir.
Fahiş fiyatlara razı gelinip parası verildiği takdirde İSS’ler tarafından kotanın kaldırılması ise asıl sebebin altyapı olmadığının açıkça itirafıdır. Yakın tarihteki en önemli iki örnek olarak temmuz ayının son iki haftasında, kullanıcılar AKK’lerini doldurmuş olsa bile İSS’lerin kotaları tamamen kaldırabilmesi bunun mümkün olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak Türk Telekom’un Playstore’dan oyun alanlara kasım ayı boyunca kotasız internet verebilmesi kota meselesinin tamamen bir yalan üzerine kurulu olduğunun göstergesi olmuştur. Dolayısıyla kotanın varlığının asıl sebebi olarak İSS’lerin açgözlülüğünün etkisiyle fahiş fiyatlar belirlenerek daha fazla kazanma amacının bir ürünü olduğunu söyleyebiliriz.
Milletten aldığı vergilerle çalışan, milletin hakkını koruması gereken bir devlet kurumu olan BTK, şirketlerin çıkarlarını korumaya öncelik vermektedir. Altyapı çalışmaları için İSS’lere ciddi yaptırımlarda bulunmayarak onları altyapılarını geliştirmeleri için teşvik etmemektedir. İSS’lerin her sene belirli bir oranda altyapı geliştirmesinin zorunlu olması gerekmektedir. Bu konuda İSS’leri teşvik ederek belediye izinleri, kazı izinleri, yurtdışı anlaşmaları gibi konularda yasal olarak tüm imkan ve kolaylıkları sağlamak BTK’nın asli sorumluluğudur.
31.12.2018 tarihinde (2019’dan bir gün önce) AKK uygulamasının kaldırılacağı söylenmekte. Rusya, Fransa, Japonya gibi ülkelerin yanısıra Moldova, Romanya, Litvanya, Estonya, Bulgaristan, Letonya, Gürcistan gibi ülkeler ve pazar günü açıklayacağımız ülkede dahi internet kullanıcıları AKK gibi bir kısıtlamaya mahkum değilken ülkemizdeki İSS’lerin bunu yapabilmek için iki yıl kadar daha bekleyecek olmaları internet servisi sağlamakla değil interneti “sağmakla” ilgilendiklerini göstermektedir.
Nasıl Olsaydı Yeterli Bulurduk, Ne İstiyoruz?
Kotaların kısa -gerçekten kısa- süre sonra kalkacağı, gönderme hızlarında -kabul edilebilir- artış olacağı, fiyatlara zam ya da “güncelleme” yapılmayacağı söylenseydi internet kullanıcıları olarak memnun olurduk. Kısa süreli, geçici çözümlerle ve bunlara ulaşmamızı uzun tarihler vererek erteleyip bizi oyalamalarından memnun değiliz.
Karar metninde AKK kısıtlamasının olmadığı paketlerin artırılacağı yönünde bir talimat bulunmakta. Hâlihazırda da AKK’nin olmadığı paketler mevcut, ancak bu paketlerin fiyatları oldukça yüksektir. Defalarca vurguladığımız gibi internette kota uygulamasını sorun hâline getiren asıl faktör, kotasız paketlerin fiyatlarının kullanıcıları kotalı paketlere mahkum edecek şekilde yüksek olmasıdır. Yeni düzenlemelerden sonra 25 Mbps ‘tamamen sınırsız’ internet 45 TL seviyesinden satılmaya başlanırsa kota ile oluşan mağduriyet pratik olarak ortadan kaldırılmış olur. Ancak, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, karar metninde fiyatlara dair hiçbir düzenlemenin olmayışı fiyatların artacağı izlenimi vermektedir. Bu durum olumlu kazanımların harcanmasına ve durumun tekrar biz internet kullanıcılarının zararına dönmesine sebep olacaktır.
İnternette Kotaya Hayır Topluluğu olarak kotaların, olması gerektiği gibi, oyalamaktan vazgeçilerek daha erken bir tarihte kaldırılması, gönderme hızlarının artırılması ve internet paket fiyatlarının makul hâle getirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Bizi aşağıdaki adreslerimizden takip edebilirsiniz:
https://www.facebook.com/akkyehayir/
https://twitter.com/kotayahayir
https://www.youtube.com/channel/UCa5f8f0XX3AgRRyfwL7RnaQ
Keep fighting for people power!
Politicians and rich CEOs shouldn't make all the decisions. Today we ask you to help keep Change.org free and independent. Our job as a public benefit company is to help petitions like this one fight back and get heard. If everyone who saw this chipped in monthly we'd secure Change.org's future today. Help us hold the powerful to account. Can you spare a minute to become a member today?
I'll power Change with $5 monthly