Çünkü artık bizim tek bir ağaç dalına, hatta yaprağına ihtiyacımız var.

Şu anki verilere göre 66.000 hektar ormanlık alanımız ve sayısını tahmin bile edemediğimiz canlılarımız yandı, kül oldu.

29 Temmuz tarihinde Marmaris’te başlayan ve hemen ardından Bodrum Mazı, Çökertme, Mumcular, Köyceğiz, Kavaklıdere, Seydikemer ve Menteşe’de başlayan yangınlar tam iki hafta sürdü…

Yanan ormanlarımızda yaban hayvanlarımızın habitatı ya yok oldu ya da çok daraldı. Şimdi ise yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz.

Kızılçamlarımızın, karaçamlarımızın, meşelerimizin, maki topluluklarımızın, karakulaklarımızın, kaplumbağalarımızın, arılarımızın, böceklerimizin, Marmaris Semenderlerimizin yeniden hayat bulmak için zamana ihtiyacı var.

Yanan ormanlarımızın rehabilite edilmesi gerekiyor.

Rehabilitasyon süresinde ise objektif bakış açısı ile değerlendirme yapan bilim insanlarımızın görüş ve yönlendirmeleri dikkate alınmalı.

Diğer yandan Dünyayı etkisi altına alan ve Akdeniz Havzası’nda bu etkiyi şu anda yangınlarla, çok kısa zaman sonra da susuzlukla gösterecek olan olumsuz koşullara müdahale etmek için hep birlikte çalışmamız gerekiyor.

Tema Vakfı 2020 yılı araştırma verilerine göre Muğla’daki ormanlık alanlarımızın %65’ine maden ruhsatı verilmiş durumda.

Bilimsel çalışmalar sonuçlanıncaya kadar, Muğla’da hiçbir yeni maden ruhsatı verilmemesini, ruhsat verilmiş olsa dahi  hiçbir yeni maden alanının işletmeye açılmamasını talep ediyoruz. 

Çünkü Muğla'nın ve tüm Anadolu topraklarının üstü, altında yatan madenlerden çok daha değerlidir.

Muğla Cennet Kalsın.

Muğla Çevre Platformu