Son yıllarda covid 19 hastalığının da gösterdiği üzere yaban hayatı ile insanların etkileşimi kaçınılmaz! Kuş gribi, Covid19 gibi hastalıklar, bunun sadece küçük örnekleri. Veteriner hekimler olarak görevimiz sadece hayvan sağlığını değil hayvan kaynaklı gerçekleşen zoonoz (hayvandan insana, insandan hayvana bulaşabilen) hastalıkların da önüne geçerek insan sağlığını da dolaylı olarak korumaktır. Son yıllarda şiddetlenen ve etkileri artan iklim krizi ve buna bağlı olarak küresel ısınmanın sonucunda artış gösterecek olan yeni hastalıklarla mücadele veteriner hekimlerin sorumluluğunda olacaktır. Bu nedenle, geleceğin veteriner hekimlerinden biri olarak, Veterinerlik Fakültelerinde “Yaban Hayvanları ve İklim Değişikliği” konusunun zorunlu ders olarak okutulmasını istiyorum.

Ülkemiz birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapan, biyoçeşitlilik bakımından çok zengin bir coğrafyada yer alıyor. Göç yolu olarak Türkiye’yi tercih eden veya endemik olan birçok tür var. Böyle bir zenginliğe sahip olmasına rağmen iklim krizinden oldukça etkilenen ülkemizde, veterinerlik fakültelerinde yaban hayvanlarının bakımı ve iklim krizinden korunması hakkında yeterli bilgi verilmemesi ciddi bir eksiklik.

Veteriner fakülteleri ülkemizde sayısal olarak çoğalmışken, neden yaban hayatı ile alakalı bir anabilim dalı yok? Her hayvan gibi yaban hayvanları kategorisine giren çeşitli carnivorlar (etçiller), ruminantlar (geviş getirenler), deniz canlıları ve kuşlar için neden bir anlaşılma durumu yok ? Neden onların hastalıkları araştırılıp uygun tedavi protokolleri hazırlanmıyor? Ülkemiz biyoçeşitlilik açısından bu kadar zenginken, yaban hayatı veterinerliği konusundaki derin eksiklik her zaman net bir şekilde hissedilecek. Bu işi hobi olarak yapan insanlar dışında umuyoruz ki bir gün “Yaban Hayvanları Ana Bilim dalı”nı veteriner fakültelerinde görebiliriz ve veteriner fakültelerinde “Yaban Hayvanları ve İklim Değişikliği” dersini zorunlu ders olarak alabiliriz.