2011 yılında Suriye'de çıkan savaş sebebiyle ülkemize (Türkiye'ye) gelmeye başlayan mülteci ve sığınmacıların sayısı 2022 yılı itibariyle yaklaşık 9 milyona yaklaştı. Afganistan, Pakistan ve Somali gibi ülkelerden kaçak yollardan gelenlerle birlikte 10 milyona yakın mülteci ve sığınmacı Türkiye'de yaşamaktadır. Gelinen noktada Türkiye dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülkedir ve şimdiye kadar Suriyelilere harcanan para 90 Milyar dolardır. 

Suriyeli mülteci ve sığınmacıların 5.3 doğum oranı ile geçen 10 yıllık sürede ülkeminizin demografik yapısı bozulmuştur. Milyonlarca mülteci ve sığınmacının ülkemize gelmesiyle birlikte Türkiye'de işsizlik ve suç oranları artmıştır. Suriyeli mülteci ve sığınmacıların Türkiye'ye adapte olamadığı, zor koşullarda yaşamaları ve eğitim profillerinin düşük olması gibi nedenlerden suç ve şiddet olaylarının sürekli artması kaçınılmazdır. 

İklim dalgasının değişmesi nedeniyle kuraklık yüzünden gıda ve su kaynakları yetersiz kalacaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sürekli gelen göç dalgası ile birlikte maddi ve manevi yıpranmaktadır ve bu bir milli güvenlik sorunudur.

Milli güvenliğimizi tehdit eden bu sorunun bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir. Mülteci ve sığınmacıların insani şartlarda ülkelerine yollanması şarttır.

Ayrıca 2022 yılı itibariyle Suriye'de iç savaş bitmiş ve Beşşar Essad genel af ilan etmiştir.

Ülkemize yapılan sürekli göçe karşı devlet, hükümet ve bütün siyasi partilerin bir araya gelerek bu istilaya çözüm bulması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak ülkemde "mülteci ve sığınmacı" istemiyorum.