Son haftalarda yine artan şekilde hayvana şiddet olaylarına üzülerek, içimiz yanarak şahit oluyoruz. Geçtiğimiz hafta yere vurularak öldürülen Dora, dün köpeklere yem edilen masum bir sıpa. Ve halen iki yıl önce dört bacağı kesilen yavru köpeği unutmadık.

Hayvanlar bizim dilsiz dostlarımız, yoldaşlarımız, arkadaşlarımız. Onları sevmek zorunda değilsiniz ama saygı duymak zorundasınız bu dünya sadece bizim değil hepimizin. Bu dilsiz dostlarımıza zarar veren, hayatlarına kast eden kişilerin en ağır cezaları almalarını istiyoruz. Biz dilsiz dostlarımızı hayata kazandırmaya çalışırken diğerleri hayattan kopartıyor bunu kabul etmiyoruz! Bu nedenle bir an önce yeni hayvan hakları yasası çıksın ve bu caniler ceza alabilsin. Bu yasa çıkmadan, ne kadar sesimizi çıkarsak da yasa bu kişilerin ceza almasına izin vermiyor.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun Kabahatler Kanunu kapsamında olmasından dolayı hayvana şiddetin sonucu sadece idari para cezası olması, bu insanlık dışı eylemlerin önünü kesmiyor.

Bu suçların Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor.

Gerekli işlemlerin yapılmasını istiyor ve arz ediyoruz, lütfen sesimizi duyun. Dün bir eşeğin yavrusu annesini emerken can vermek zorunda kaldı yarın öbür gün bizim evlatlarımız can vermesin.