Didim'den başlar Bafa Gölü’nü geçer, Ege’ye paralel uzanır gider. Çok gür çam, sandal, kayın ormanları, adaçayı, defne, kekik, mersin, meşe, keçiboynuzu, yabani çilek gibi endemik bitkileri,  “261 kuş, 22 sürüngen ve 19 memeli" türü, pınarları, dereleri  ve yamaçlarından ovalara kadar inen zeytin ağaçları (ki yöre halkının geçim kaynağıdır)  ile birlikte Milas Güllük’e kadar yemyeşil akar. Zengin antik kalıntıları ve açık hava sporlarına uygun doğasıyla büyük turizm potansiyeli de taşır; muhteşemdir ILBIRA DAĞLARI…  

Altında da boksit (Alüminyum) ve (Işığa göre renk değiştirme özelliğine sahip, elmastan bin kat daha nadir olan)  Diaspor kristalleri varmış. 

Tuttular, güzelim ILBIRA DAĞININ TAMAMINI MADEN ALANI İLAN ETTİLER !   

Nice zamandır, her dakikada onlarca asırlık kızılçam yere indiriliyor. 

Nice zamandır dinamit gümbürtüleri ve taş, toprak yağmurları da rahat ve huzur bırakmadı Ilbıra'da
.
Doğa ölüyor, çevre yok oluyor. Su kaynakları kurumaya başladı şimdiden.

Aklımız, mantığımız, vicdanımız kadar “biyoloji, kimya, çevre, orman, ziraat, maden ve hidrojeoloji mühendisliği” bilimi de “HAYIR!” diyor. 

Doğa gibi,  içimiz de kan ağlıyor. 
Susarsak, ILBIRA ÇÖL OLACAK.
Susarsak, bu katliama ortak olacağız.

Ülkemiz, insanlık ve doğa için tek gücümüz ve umudumuz,  gerçek aydınlarımızın desteğidir.

Saygılarımızla,

ILBIRA DAĞLARINI KORUMA PLATFORMU  

https://www.facebook.com/groups/bafailbiraplatformu/