Havai Fişeklerin içerdiği, alev almasına yardımcı olan KURŞUN, fişek patladıktan sonra günlerce atmosferde kalıyor ve tozları insanlar ve hayvanlar tarafından solunuyor, bitkilerin metabolizmasına giriyor ve oradan da tekrar bizim vücudumuza besin olarak ekleniyor. Bebek gelişimi üzerinde ölümcül risk taşıyan bu maddenin vücutta birikmesi aynı zamanda sinir tahribatlarına da sebep oluyor.
Yeşil renkli havai fişeklerin çoğuna rengini veren BARYUM ise Kalp ritmi bozukluklarına ve sinir sistemi dejenerasyonlarına sebep oluyor , insan sağlığına olduğu kadar hayvan sağlığına da çok zararlı. 
RUBİDYUM ve STRONYUM elementleri,  Kalsiyumun bağlanması gereken yerlere bağlanarak, çocukların gelişimini ve yine sinirsel iletimi etkileyebiliyor.
Bu kimyasallar, havai fişeklerin içerisinde bulunan maddelerden sadece bir kaçı. Havai fişeklerin doğaya verdiği zararlar sadece bunlarla da bitmiyor . Havai fişek atılmaya başlanıldığında kuşlar aniden paniğe kapılarak yuvalarını terk ediyor, bazısı ağaçlara, binalara ve taşıtlara çarparak ölürken, bazısı da bir daha dönmemek üzere yuvasından ayrılıyor. Pek çok yavru kuş panikleyen ebeveynleri tarafından yuvada bırakılarak ölüme terk diliyor, kuşların tekrar sakinleşmeleri üç güne yakın bir süre alıyor.
Bunun yanı sıra havai fişekler kuşların göç yolu rotalarını bozmakta, çıkardığı büyük ışık kuşlarda körlüğe yol açmaktadır.
Havai fişeklerin içerdiği kimyasallar havaya bulaşmaktadır.Denize de bulaşan bu zararlı kimyasallar balıklara zarar vermektedir.Ayrıca Kültürel ve tarihi eserlere de zarar vermektedir.
Havai fişeklerin içerisindeki çok ince tozlar astım ve bronşite neden olmaktadır.
Kuşların ve diğer hayvanların bu gürültü ve kirlilikten gördüğü zararları saymakla bitmez.