BELEDİYE BAŞKANININ BABASI ve MİLLETVEKİLİNİN KAYINPEDERİ İMAMI DÖVDÜ!!
Şaka değil gerçek.
Olay dün Pendik/Yenişehir İbrahim Hakkı Erzurumi camisinde yaşandı.

İmamı dövdüğü iddia edilen şahıs Pendik belediye başkanının babası ve Ak Parti milletvekili Yılmaz Tunç’un kayınpederi.
Öyle olunca haberi de yukarda anlattığım gibi duymadınız doğal olarak…
Peki ne oldu;
Adı geçen cami imamı göreve geldiğinden beri camide, cemaatın önünde defalarca Meşhur “baba”nın hakaretlerine, tacizlerine maruz kaldı.
Geçtiğimiz yaz aylarında; toplanan bağış paraları ile alınan imam lojmanının “baba”nın karısının adına tapulandığı, cami altında bulunan market yerinin daha yüksek teklif veren varken, daha düşük bir fiyatla başka markete kiralandığı vb. söylentileri halk arasında konuşulmaya başlandı.
Maalesef “baba” bu söylentileri imamdan bildi, daha da kinlendi. Sonra fasulyeden bir sebepten imama soruşturma açıldı, imam açığa alındı, başka camiye geçici görevlendirme yapıldı, derken en sonunda geçen hafta tayini başka camiye çıktı.
İmam; Dün eski görev yerine özel eşyalarını almaya gittiğinde meşhur “baba”nın bastonlu saldırısına uğradı. İmama 5 gün rapor verildi.
Dün akşam camide meslektaşlarına destek için toplanan 50 kadar imam Kaymakam ve Pendik müftüsü tarafından telefon açılarak fırçalandı. Hemen dağılmaları talimatı verildi.
Bu olaylar başladığından beri cemaat; imzalar topladı, heyetler halinde Müftülere, siyasilere, milletvekillerine, belediye başkan aday adaylarına, kaymakama (kaymakama giden heyet içerisinde ben de vardım) ziyaretlerde bulundu, gördüklerini aktardı.
Ayrıca, cemaat zaman zaman “baba”ya da gitti görüştü, yapmayın, burası cami, ibadet yeri, Allah’ın evi, fitne fesat sokmayın dedi, yaşına hürmeten ricalarda bulundu vesaire Ama meşhur “baba” cemaaate de baston salladı. Kovdu.
Bir tarafta gariban bir imam ve arkasında üç beş cemaat, diğer tarafta oğlu belediye başkanı ve damadı milletvekili olan dernek başkanı “baba”.
He, hı, bakalım, bir inceleyelim, bir daha bakalım, bi görüşelim….. gibi yuvarlak cevaplar. Sıfır+sıfır elde var sıfır. Hakkında dedikodular ayyuka çıkan, ilgililere ihbarda bulunulan konular hakkında Cami Derneğine ne bir müfettiş görevlendirildi, ne bir soruşturma açıldı.
Öyle ya orası “babanın yeri”
En son imam sopayı yedi. Evli, barklı 2 çocuk sahibi bir imam şımarık, huysuz bir ihtiyar tarafından camide dövüldü. Bir devlet memuru görev yerinde bir vatandaş (?) tarafından kameralar önünde dövüldü. Hani devlet memurunun düğmesini koparmak 6 aydan başlardı?
Olayı duyunca içimde çok derin bir sızı hissettim. O dayağı ben yeseydim içimdeki bu sızıdan daha derin acılar hissetmezdim inanın.
Kurulduğu günden beri koyu destekçisi olduğum adında “adalet” olan bir partinin mensupları ve memurları, seçilmiş ve atanmışları ve bunların babaları gariban bir imama dayak atılmasına seyirci kalıyorlardı. Bir o kadar vahim, bir o kadar da acı bir durum.
Maalesef gerçek.
2019 yılının Türkiyesinin gerçeği.
İmama dayağın kamera kayıtları var, olayın zanlısı “baba” imam tarafından karakola şikayet edildi.
Bakalım soruşturma süreci nasıl işleyecek, adalet yerini bulacak mı?
Babalar ve garipler maçında orta hakem ve yan hakemler nasıl bir maç çıkaracaklar?
Dahası dünden beri şu soruyu sorup duruyorum kendime;
Kendi memleketimizde, mahallemizde gariban bir imama sahip çıkamamışız, adaleti tesis edememişiz. Nasıl olacak da islam aleminin, dünya müslümanlarının, mazlumlarının, savunucusu, koruyucusu, kurtarıcısı olacağız? Tüm bunlar için sadece Reis’in gayretleri yetecek mi?
Boş hayaller mi kurmuşuz? Kendi kendimizi mi kandırmışız?
Bu tür hadiseler tarih boyunca her zaman olmuştur, olacaktır da. Bu olaylar muhataplarının taraflarını seçmeleri, imanlarını test etmeleri için vesiledir. Olayların muhatapları, Güçlünün yanında mı olacaklar ya da hakkın, haklının yanında mı olacaklar?
Selam ve dua ile…..