Son yıllarda giderek daha belirgin şekilde bir göç ülkesi haline gelen Türkiye'de farklı kültürlerden gelmiş olan sığınmacı, mülteci ya da göçmenlerin Türk toplumuna uyum süreçlerinde ciddi sıkıntılar yaşanmakta, gündelik yaşamı büyük ölçüde olumsuz etkilemekte, toplumun huzurunu bozmakta ve güvenliği ve genel sağlığı tehdit etmektedir.

Özellikle sahillerimizde Türk insanının değerlerine ters düşecek hareketlerde bulunmaları  kabul edilebilecek bir durum değildir.

Sahillerimiz erkekli gruplar halinde eğlenen, kadınlarımızı, kızlarımızı gözleriyle ve sözleriyle taciz eden, mangal ve nargile keyfi yapan, iç çamaşırı ile denize giren, çamaşırlarını ağaçlara asan, etrafı çöp yığınına çeviren, kendilerini uyaranlara sataşan mültecilerin istilasına uğramıştır. Artık ne ailecek sahillerimize inip çayımızı içebiliyor, ne sporumuzu yapabiliyor ne de denizimize girebiliyoruz. Bizden medeniyet olarak 100 yıl geriden gelen bu insanların yaşam alanlarımıza tecavüz etmelerine artık tahammülümüz kalmamıştır.

Artık yerel yönetimlerin zabıta ve polis ile koordineli çalışarak, ciddi yaptırımlar uygulayarak, maddi cezalar keserek, önlemleri ve uygulamaları arttırarak Türk toplumuna ait olan yaşam alanlarını, tekrar Türk toplumuna kazandırmaları şarttır.  Aksi takdirde toplum içinde huzursuzluk katlanacak, hijyen ve sağlık sorunları artacak, güvenlik sorunları içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.