Doğu Türkistan Kan Ağlıyor

Doğu Türkistan Kan Ağlıyor
0 a signé. Prochain objectif : 200 !
Quand elle atteindra 200 signatures, cette pétition aura plus de chance d'être inscrite comme pétition recommandée !
Şadiye ÖZDEMIR a lancé cette pétition adressée à Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi, ağustos ayında Cenevre'de yaptığı açıklamada, "Bir milyona yakın Uygur, kitlesel olarak gizli bir şekilde toplama kamplarını andıran yerlerde tutuluyor." ifadelerine yer vermişti.
Çin uzun süre varlığını reddettiği toplama kamplarını daha sonra kabul etmiş ve buraların 'aşırılığa bulaşan kişilerin rehabilitasyonu' için topluma entegre ve meslek edindirme kursu olduğunu öne sürmüştü.
Ancak kamplara alındıktan sonra yurt dışına kaçmayı başaran Uygur Türkleri, söz konusu kamplarda her gün saatlerce Çin Komünist Partisi'nin propagandasının yapıldığını, sık sık işkence gördüklerini ve kamplara alınanlardan bazılarının da gözden kaybolduğunu dile getiriyor.
Ayrıca Pekin yönetiminin 'terörle mücadele' olarak tanımladığı toplama kamplarına alınan ailelerin çocuklarının da Çin yönetimince çocuk esirgeme yurtlarına gönderildiği ve ebeveynlerin bir daha çocuklarıyla görüşemediği belirtiliyor.
Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, euronews'e verdiği mülakatta, "Doğu Türkistan'da 35 milyon kişi açık hava hapishanesinde, işgal altında yaşıyor. Çin, fikri ıslahat adı altında 5 milyon Uygur'u cezaevlerinden çok daha ağır şartlardaki toplama kamplarında tutuyor. Uygurlar zulüm altında yaşamaya çalışıyor. Bir kısmı da sorgusuz sualsiz işkence ile öldürülüyor." diye konuştu.
'Kardeş aile' uygulaması kapsamında Uygurların evine zorla Çinli göçmenlerin yerleştirildiğini aktaran Tümtürk, "Uygur kızları zorla Çinlilerle evlendiriliyor. Kızlarımız Çinlilere köle ve cariye haline getiriliyor." ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Pekin yönetiminin, Müslüman Uygur Türklerine sistematik insan hakları ihlallerinde bulunduğunu belirtiyor.
Örgütün Çin Direktörü Sophie Richardson, uluslararası yasalara göre bu tür "eğitim merkezlerinin" yasa dışı olduğunu ve tutuklanan vatandaşlardan tam anlamıyla "siyasi sadakat" beklendiğini ifade etti.
"Doğu Türkistan'da yaşananlar asla kabul edilebilir bir durum değil." diyen Richardson, Buralar hükümet ve parti tarafından yönetilen tesisler. İçeride tutuklu bulunan hiç kimse uyarı almadı ya da cezaya çarptırılmadı. Yayımladığımız raporda da belirttiğimiz gibi, yerel yetkililer, çok açık bir şekilde kamplara gönderilmemek için avukata ihtiyacınızın olmadığını söylüyor. Yani zaten mahkemeye çıkarılmadan kampa gönderiliyorsunuz. Bu tam anlamıyla partiye sadakate zorlamak için kullanılan bir yöntem." diye konuştu.
ABD demokrasi ve insan haklarından sorumlu devlet bakanı yardımcısı Scott Busby de aralık ayında Senato'da yaptığı açıklamada, "ABDhükümeti, nisan 2017'den bu yana, Çin'in 2 milyonun üzerinde Uygur, etnik Kazak ve diğer Müslüman azınlıklara mensup kişilerin kamplarda tutukladıklarını değerlendirmektedir." açıklamasında bulunmuştu.
Çin'in Doğu Türkistan'daki demografi yapıyı da değiştirdiğini belirten Uygur Türkleri, Pekin'in bu bağlamda Han Çinlilerini hızla bölgeye kaydırdığını ifade ediyor.
Ayrıca Uygurlar, Çin'in, bölgedeki geleneksel İslam ve Orta Asya mimarisinin en iyi korunan yerlerinden biri olarak kabul edilen Kaşgar'daki tarihi birçok yapıyı yıkarak, Uygur tarihinin izlerini silmeye devam ettiğini belirtiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü:"Uygurlara yapılanlar Çin'in ekonomik gücü nedeniyle görmezden geliniyor."
Uygurlarşu anda güçsüz ve çaresiz. Bu nedenle, kendilerini Çin hükümetinin vahşetine karşı savunamıyorlar ve tek başlarına hayatta kalmak için savaşamıyorlar. Küresel topluluğun desteğine ihtiyaçları var. Dünyanın dört bir yanındaki onbinlerce insan dilekçeleri imzalarsa, Birleşmiş Milletler'in bugün Uygur halkının karşı karşıya kaldığı trajediyi durdurmak için bir taahhütte bulunması ve hareket etmesi olağan olabilir.
J'ai lancé cette pétition, parce que …
Uygur Halkı ve Doğu Türkistan Hakkında
Doğu Türkistan Uygur halkının vatanıdır. 1949’dan beri Komünist Çin’in işgali altında. Doğu Türkistan Orta Asya’da bulunuyor ve Çin ve Moğolistan’ı doğuda, Rusya’yı kuzeyde, Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Tacikistan’da, Afganistan’da, Pakistan’da ve Hindistan’da ve güneyde Tibet. Doğu Türkistan’ın toprakları tüm Batı Avrupa’dan daha büyük. Sömürge adı "Xinjiang" dır, bu da "Yeni Bölge" veya Çince "Yeni Sınır" anlamına gelir. Çin, 1955’te Uygur özerk bölgesinde Doğu Türkistan’ı resmen ilan etti, ancak gerçekte hiçbir zaman gerçek bir özerk bölge olmadı. Çin hükümeti Doğu Türkistan’daki Uygur nüfusunun sayısının 10.000.370 olduğunu bildirdi (2010 Çin nüfus sayımına bakınız)
Çin uzun süre varlığını reddettiği toplama kamplarını daha sonra kabul etmiş ve buraların 'aşırılığa bulaşan kişilerin rehabilitasyonu' için topluma entegre ve meslek edindirme kursu olduğunu öne sürmüştü.
Ancak kamplara alındıktan sonra yurt dışına kaçmayı başaran Uygur Türkleri, söz konusu kamplarda her gün saatlerce Çin Komünist Partisi'nin propagandasının yapıldığını, sık sık işkence gördüklerini ve kamplara alınanlardan bazılarının da gözden kaybolduğunu dile getiriyor.
Ayrıca Pekin yönetiminin 'terörle mücadele' olarak tanımladığı toplama kamplarına alınan ailelerin çocuklarının da Çin yönetimince çocuk esirgeme yurtlarına gönderildiği ve ebeveynlerin bir daha çocuklarıyla görüşemediği belirtiliyor.
Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, euronews'e verdiği mülakatta, "Doğu Türkistan'da 35 milyon kişi açık hava hapishanesinde, işgal altında yaşıyor. Çin, fikri ıslahat adı altında 5 milyon Uygur'u cezaevlerinden çok daha ağır şartlardaki toplama kamplarında tutuyor. Uygurlar zulüm altında yaşamaya çalışıyor. Bir kısmı da sorgusuz sualsiz işkence ile öldürülüyor." diye konuştu.
'Kardeş aile' uygulaması kapsamında Uygurların evine zorla Çinli göçmenlerin yerleştirildiğini aktaran Tümtürk, "Uygur kızları zorla Çinlilerle evlendiriliyor. Kızlarımız Çinlilere köle ve cariye haline getiriliyor." ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Pekin yönetiminin, Müslüman Uygur Türklerine sistematik insan hakları ihlallerinde bulunduğunu belirtiyor.
Örgütün Çin Direktörü Sophie Richardson, uluslararası yasalara göre bu tür "eğitim merkezlerinin" yasa dışı olduğunu ve tutuklanan vatandaşlardan tam anlamıyla "siyasi sadakat" beklendiğini ifade etti.
"Doğu Türkistan'da yaşananlar asla kabul edilebilir bir durum değil." diyen Richardson, Buralar hükümet ve parti tarafından yönetilen tesisler. İçeride tutuklu bulunan hiç kimse uyarı almadı ya da cezaya çarptırılmadı. Yayımladığımız raporda da belirttiğimiz gibi, yerel yetkililer, çok açık bir şekilde kamplara gönderilmemek için avukata ihtiyacınızın olmadığını söylüyor. Yani zaten mahkemeye çıkarılmadan kampa gönderiliyorsunuz. Bu tam anlamıyla partiye sadakate zorlamak için kullanılan bir yöntem." diye konuştu.
ABD demokrasi ve insan haklarından sorumlu devlet bakanı yardımcısı Scott Busby de aralık ayında Senato'da yaptığı açıklamada, "ABDhükümeti, nisan 2017'den bu yana, Çin'in 2 milyonun üzerinde Uygur, etnik Kazak ve diğer Müslüman azınlıklara mensup kişilerin kamplarda tutukladıklarını değerlendirmektedir." açıklamasında bulunmuştu.
Çin'in Doğu Türkistan'daki demografi yapıyı da değiştirdiğini belirten Uygur Türkleri, Pekin'in bu bağlamda Han Çinlilerini hızla bölgeye kaydırdığını ifade ediyor.
Ayrıca Uygurlar, Çin'in, bölgedeki geleneksel İslam ve Orta Asya mimarisinin en iyi korunan yerlerinden biri olarak kabul edilen Kaşgar'daki tarihi birçok yapıyı yıkarak, Uygur tarihinin izlerini silmeye devam ettiğini belirtiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü:"Uygurlara yapılanlar Çin'in ekonomik gücü nedeniyle görmezden geliniyor."
Uygurlarşu anda güçsüz ve çaresiz. Bu nedenle, kendilerini Çin hükümetinin vahşetine karşı savunamıyorlar ve tek başlarına hayatta kalmak için savaşamıyorlar. Küresel topluluğun desteğine ihtiyaçları var. Dünyanın dört bir yanındaki onbinlerce insan dilekçeleri imzalarsa, Birleşmiş Milletler'in bugün Uygur halkının karşı karşıya kaldığı trajediyi durdurmak için bir taahhütte bulunması ve hareket etmesi olağan olabilir.
J'ai lancé cette pétition, parce que …
Uygur Halkı ve Doğu Türkistan Hakkında
Doğu Türkistan Uygur halkının vatanıdır. 1949’dan beri Komünist Çin’in işgali altında. Doğu Türkistan Orta Asya’da bulunuyor ve Çin ve Moğolistan’ı doğuda, Rusya’yı kuzeyde, Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Tacikistan’da, Afganistan’da, Pakistan’da ve Hindistan’da ve güneyde Tibet. Doğu Türkistan’ın toprakları tüm Batı Avrupa’dan daha büyük. Sömürge adı "Xinjiang" dır, bu da "Yeni Bölge" veya Çince "Yeni Sınır" anlamına gelir. Çin, 1955’te Uygur özerk bölgesinde Doğu Türkistan’ı resmen ilan etti, ancak gerçekte hiçbir zaman gerçek bir özerk bölge olmadı. Çin hükümeti Doğu Türkistan’daki Uygur nüfusunun sayısının 10.000.370 olduğunu bildirdi (2010 Çin nüfus sayımına bakınız)
0 a signé. Prochain objectif : 200 !
Quand elle atteindra 200 signatures, cette pétition aura plus de chance d'être inscrite comme pétition recommandée !